Pazar, Nisan 5

Sonu Hafta




Haftasonumuzda bitti işte bir çırpıda..
Ve saat 5 gibi döküldük İstanbul yollarına..İstanbula gitmeyi sevme nedenlerimden biri de Körfez Hereke geçip Gebzeye gelene kadar sol tarafta bize eşlik eden deniz.Güneşin onun üstünde ışıldaması,böyle bakıyım bakıyım huzur dolayım hep (:
Akşam yemeğinden sonra hazırlıklar yola çıkmalar Çekmeköyden Taksime varışımız 10'u buldu ister istemez.Israrla 360'ın valelerini aramaya koyulduk bana güzel bir İstanbul turu oldu çünkü epey bir sola ve ardından sağa dönünce pek bir fazla yer görmüş oldum daha da mutlu oldum.Hele ki en son indiğimiz bayır akabinde karşımda tophaneyi görünce 360'ı unutup Tophaneeeee sevinç nidaları attım ki evlere şenlikti.(kabul ediyorum duygusal bir bağım var tophaneyle :))

Gecenin sorusu tüm tariflerin akabinde Evrenden gelen '360'ın otoparkı nasıl?'
olurken
gecenin cevabı da 'Tamam 365'e şimdi şurdan sağ sol sağ sol sol' şeklinde beş dereceyi de kendince ekleyen yol tarifi sorduğumuz amcadan geldi =)

Yaklaşık 1 saat Taksim
civarında dolaştık.Güç bela ulaştıktan sonra (ki epeyde üşüdüm) kalabalık, güzel şık bir yer derken birden ben manzaraya bakakaldım...Işıklar Asya kıtası,Avrupa kıtası...Topkapı sarayı...Işıklar...
'Aşık olunası kent' diye geçti içimden..Bir kente aşık olunucak olursa o İstanbul olur diye yineledim...
Rezervasyonumuz olmayınca ilk bir 5 dakika zor geçicek gibi olsada yer bulabildik hemen.Ben ısrarla manzaraya baktım durdum.Konsept olarak oldukça ilginçti hem bistrolar,hem masalarda yemek yiyen insanlar daha sonradan da şahit olacağım gibi 12de masalar kalkıp yerini bistrolara bırakıcaktı (:

Gecenin ilerleyen saatlerinde yazın kullanılan açık bölümüne geçip manzaraya bir kez daha baktım ve üşürken tekrar hayran kaldım İstanbula.(ki yazın gelip o manzarada yemek yemenin en güzel bir şey olacağına da karar verdim aynı anda )
Sonra trafik dedim, İzmitte heryere yürüyüp giderken,en uzun mesafe maksimum yarım saat sürerken araçla dedim şimdi değil ama sonrası için gelicem söz dedim...
Gecenin sonu,güzel güneşli bir bahar pazarı için uykuya dalmak oldu bizim için.Süper bir pazar kahvaltısından sonra (bizzat hazırladığım :) ) dönüş yollarındaydık, güzel geçen haftasonusu için teşekkürlere ve öpücüklere boğdum Esrayı..

Güneşin cazibesiyle ve kpds'nin zorluğuyla programa devam edip biraz da yaş ortalamasını yükselterek annemlerin davetini kıramayıp(Nilgün'ün ve Hülya teyzemlerinde dahil olduğu) Değirmendereye deniz havası almaya gittim.Zira pek faideli de oldu,her ne kadar ertesi günün pazartesi olduğunun farkında olsa da naif bünyem aldırış etmedim ve güzel güzel sümbül fotoğrafları çektim senin için...Sonra akşam yemeği için Yuvacığa gidip orada günü akşam ederken uykusuzluğun ve yorgunluğun hat safhalarda oluşuyla evlerimize döndük.Ve bir bahar haftasonusunu da böyle geçirmiş olduk.


Güzel haftalar bakalım sana,bana bize herkese (:












Not:Nergis ile hayranı olduğum sümbüle çok benzeyen ananemin eski evinin bahçesinde, gölgesi altında oynadığım Leylak ağacı imiş.Artık farkı anladım (: Ve mümkünse leylak-nergis-sümbül tadında çiçekler gelsin istedim bana.
Not Not: Bu ördeği de benzin istasyonunun bir karışlık derinliğindeki süs havuzunda yüzerken gördüm.O kadar komik 'vak vak'lıyordu ki bayıldım :)

6 yorum:

Unknown dedi ki...

kocaeliden 5 saatte mi geldiniz taksime? baya sürmüş yaw
ayrıca sen değirmendere falan diyosun hasatın arkadaşı mısın? :)

keLemek dedi ki...

Orada hazırlık akşam yemeği ibareleri var ama yoksa biz 45dk içersinde Çekmeköydeydik..Özellikle hazırlık ibaresinin altını tekrar çiziyorum :)
Ve hayır değilim :)

defneyleyasamak dedi ki...

kebelek , header süper, gevrek simit gibi inanır sırıttıran cinsinden :)

keLemek dedi ki...

:) pazartesi sendromunu az da olsa dağıtma,seyreltme flulaştırma amaçlıydı...
başarılı olmuşsa ne ala (:

tuğçeadaş dedi ki...

tarih 6 nisan,bugün 15 nisan!geç olsun güç olmasın dimi amaa...
kelebekim, İstanbul varya İstanbul...
Hani aşık olduğun, ama sana acı veren sevgili gibi.kaçmak isteyip terkedemediğin bir aşk...
burda yaşamak çok zor, ama o ışıkları görünce aşkın depreşiyo işte...

keLemek dedi ki...

kesinlikle güç olmasın hiç öykününanneciği:))
büyüsüyle bağlıyor insanı kendine değil mi?
bak bu kadar meşakat doluyum ama sende beni ve bnm yaşattıklarımı seviyorsun diyor..
duyuyorum bazen bende :))
ve evet ışıkları,hiç bir zaman durağanlaşmaması ve kokusu depreştiriyor tüm o hisleri..