Bir tatlı huzur almaya geldim

Benim en sevdiğim öğün kahvaltıdır blog.öyle ki günde üç kere kahvaltı yapabilirim..ama sence de öyle değil mi? böyle uyanmışsın,daha uykunun tadı damağındayken gidip bir kuple yüzüne su çarpıp kendine gelmeye çalışmışsın.Sonra miden hafif hafif açlık sinyalleri vermeye başlamış..Seçenek o kadar çoktur ki.yumurta,sahanda mı rafadan mı.sucuk mu sosis mi..patates kızartması da ne güzel gider.kırmızı biberli yeşil zeytin olmazsa diğer zeytinlerin yanında hiç hiç olmaz..isteğe göre çay,kahve yada en favori içeceğimiz olan portakal suyu..Bir de kalabalıksanız tadından geçilmez o kahvaltının..evet buraya kadar yazmış olduğum yazıdan çıkarılacak ders kahvaltıları koruyalım ve her pazar gereken özeni gösterelim idi! (: -meetpoint kahvaltısının gönüldeki yeri bambaşkadır-
Sonra bu ara bir uyuma isteği bünyemde.hani bıraksalar belki bir hafta rahat uyurum gibime geliyor...
.
kafam nasıl karışık bir de.hiç bir şekilde tezahürü yok.
sürekli seyahat etsem diyorum.sürekli yollarda geçse zamanım,pek mutlu olacağım sanki
.
Vedayı izledim bu arada.baya baya olmamış diyebilirim.hele ki Atatürk'ün askeri lisesindeki halleri için buldukları genç hiç hiç olmamış.o ne iticiliktir öyle?Atatürk filmlerinin böyle havada asılı kalmaması için daha çok zamana ihtiyacımız var zira hakkını vererek çekebilen yok henüz..ve kesinlikle tavsiyem sadece bir dönemin anlatılması..

ve içimden geçen mırıltı;

Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum

Yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar

Ayrıca bunun seninle ne ilgisi var
Tabi ki ben böyle olduğum için bahar.. diyebilsem keşke